Geçen haftalar değinmiştim hatırlarsınız; siyasetteki harekette, samimiyet dozunun zayıflığına… İşte bugün daha net ne demek istediğimi paylaşabilirim… "Bizimkiler çiftçiye mazotu 1,5 TL’den vereceklerini söylüyor. Sen kaç diyorsun?” diye soruyor yaşlı bir amca MHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Volkan Yılmaz’a…
Siyasetçi/aday bir şey söylüyor ve vatandaş sorguluyor, ilgileniyor, samimiyetle iletişim kanalları açık ikna kapısı aralanmış demektir… Kimi siyasetçilerin yüzüne başını kaldırıp da bakmıyor bile vatandaş...
Volkan Yılmaz ile de, sonrasında sıralaması hakkındaki görüşlerimi de yazdım… Oluşan adaletsizliğe ve haksızlık duygusuna kapılan tek kişi ben değilim, son vatandaş ziyaretlerindeki tepkilerden buna da emin oldum…
MHP’nin bu dönem çalışması çok şık, nitelikli bir çizgide ilerliyor. İnşallah neticelere de yansır… Bu arada MHP dün seçim programını da açıkladı. İlk tepkiler bununla ilgili de çok olumlu.
Yolunuz açık olsun…
Tabi Türkiye ve Silivri çok farklı bunu da hesaba katmak lazım... Türkiye geneli ile Silivri çok ayrı siyasi frekanslarda...
ÜÇLÜ SAC AYAĞI…
Yerel seçimler öncesinde bir gayret baş göstermişti AK Parti içinde… Tülay Kaynarca/Hüseyin Turan ve Metin Karakaş’tan oluşan üçlü sacayağı tarif ediliyor ve bunun kırılması gerektiği yönünde çabalar parti içi gündemi belirliyordu. Yerelin geneline etkisi de oldu bu sürecin tabi… Dün sabah AK Parti tarafından bir resim paylaşıldı. Demiral’ın sağında Hüseyin Turan, solunda Tülay Kaynarca oturdukları masanın diğer başında Metin Karakaş…
Kaynarca kimilerine göre yeniden aday bile gösterilmeyecekti!
Karakaş’ın siyaset hayatı bitti!
Turan’in politik istikbali tarih oldu!
Kişileri seversiniz, sevmezsiniz bunlar çok ayrı meseleler… Ama siyasette kişileri ben bir ağaç gibi düşünüyorum. Bir tekere toprakla buluştuysa ve zaman içinde dallanıp, budaklandıysa kesip atmak, çürümesi o kadar basit değil. Dalları kesildikçe ağaçlar boy verir bilirsiniz değil mi?
Baltayı ağacın gövdesine indirmek de bir yöntem tabi… Ama kişiler siyasette kolay kolay bir yerlere gelmedikleri gibi, öyle bir çırpıda yok olmazlar…
Uzun lafın kısası üçlü sacayağı yerinde duruyor, durmayanları biliyoruz zaten… Siyasette ‘değişim’ iyi bir itici, tetikleyici slogan ama çok güçlü gerekçelere ihtiyaç olduğu da kesin.
İyi haftalar herkese...