Yönet: Bu seçimleri Işıklar değil, biz kaybettik!

Yönet: Bu seçimleri Işıklar değil, biz kaybettik!

20.09.2021 16:13:18

Hürhaber'e pek çok önemli deneyim ve siyasi yol arkadaşlıklarını değerlendiren CHP Meclis Üyesi Mehmet Yönet, çok yakın olmayan geçmiş tecrübelerinden günümüze ışık tutan açıklamalarda bulunurken, “31 Mart 2019 yılında seçimleri Özcan Işıklar kaybetmedi, bizler (Belediye Meclis Üyeleri, Millet İttifakı, CHP) kaybettik. Seçimlere öyle girildi. Şimdi bakıyorum kamuoyunda “Özcan kaybetti” deniyor. Mehmet Yönet'in bunu söylemeye hakkı yok. Bu fatura ona çıkacaksa şunu yapalım; eleştirdiğin anlamda negatifse niye listesine girdin Mehmet Yönet? Aynı gemideydik, suçunu Işıklar'a çıkarmayalım” şeklinde konuştu.

Türkiye tarihinin kilit dönemlerinde ve isimleri ile genç yaşta başladığı siyaset serüveninde 25 yaşında İl Genel Meclis Üyesi seçilen Mehmet Yönet ile politik yolculuğu, yakın geçmiş ve günümüzü konuştuk.
Sevginar SALİ: Eski jenerasyon sizi tanıyor ama yenileri için bize biraz Mehmet Yönet'in geçmişte neler yaptığını anlatır mısınız?
Mehmet YÖNET: 15 Temmuz 1963 Silivri doğumluyum. Evli, bir kız çocuğu babasıyım. Siyasi ve ticari yönüm var. 1985 yılından 2001'e kadar profesyonel olarak yöneticilik yaptım daha sonra 2001-2002 Trakya Meşrubat adı altında firmamı kurdum. Faaliyet alanı; lojistik, pazarlama, depolama.
1977-78 yıllarında Silivri Lisesi'nden atılan bir öğrenciyim. Büyükçekmece Lisesi'ne gittim. “Senin gibi yeterince yaramaz var burada.” deyip beni almadılar. Çatalca Lisesine gittim. Aynı şekilde orası da almadı. 1980-83 yılları arasında ailemize ait işletmede çalışma hayatına atıldım.
O dönemde okullarda siyaset rüzgârı esiyordu. Kenan Evren'in anayasasına ‘evet' diyen bir grup vardı. Silivri'de az da olsa buna ‘hayır' diyenler de. Bunların içerisinden biri de Allah mekânını cennet eylesin; Mustafa Kızıltan'dı, Allah uzun ömür versin Bekir Yetkin'di. Onların da bulunduğu çarşı grubunda birlikte hareket halindeydik.
12 Eylül 1980'den sonra ülkemizde sular biraz durulduktan sonra çok partili sisteme geçiş başladı. 1983 yılında Büyük Türkiye Partisi kuruldu. Askeri Konsey tarafından reddi geldi. Doğru Yol Partisi adı altında ikinci bir siyasi oluşum kuruldu. O dönemde Bekir Yetkin, Mustafa Kızıltan, Ayhan Ceylan ile beraber bir grubumuz var ve hareketliyiz. Askeri rejimin kurmuş olduğu bir set, vermiş olduğu bir korku var. Siyasi partiler arasında Anavatan'a, CHP'ye teveccüh var, Doğru Yol Partisi'ne fazla yoktu. Merkez sağı da Milliyetçi Demokrat Parti ve Anavatan kadroları almıştı.
Gençlik grubumuz ile gidip partiye üye olduk. Yani Doğru Yol Partisi'nin Silivri'deki ilk beş kişilik üye listesinde Mehmet Yönet'in adı var.

“1989'DA 25 YAŞINDA EN GENÇ İL GENEL MECLİS ÜYESİ SEÇİLDİM”
1983-84 seçimlerinden sonra, 1985'te askerden döndüğüm zaman ülkedeki siyasi ortam biraz yumuşamıştı. Yasaklar kalkmıştı. Aktif olarak Doğru Yol Partisi'nde siyaset yapmak, Gençlik Kolları'nda hareket etmeye başladık. 1987 yılında seçimler oldu. DYP 59 milletvekili çıkardı. 1989 yılında da yerel seçimler var. İl Genel Meclis üyeliğine isim lazım. O günkü İlçe Başkanımız Bekir Yetkin müracaat etmemi istedi. Belediye Başkan Adayımız Şaban Demiray'dı. Rakipleri ve diğer Silivri Belediye Başkan Adayları Selami Değirmenci, Umur Emiroğlu'ydu. Demiray, 150 oyla seçim kaybetti. Ama ben o seçimlerde 25 Yaşında en genç İl Genel Meclis Üyesi seçildim. Padişahlık döneminden itibaren en genç üyeyim. DYP'li olarak Bekir Yetkin ve ben, CHP'den de Sıdıka Aydoğan ve Adnan Üstün olarak İl Genel Meclis Üyesi seçildik. Belediye Meclisinde; Mehmet Haseski, Ayhan Ceylan, Şerif Elmas, Necati Yazıcı ve Rahmetli Ercüment Kanmaz vardı.

Sevginar SALİ: O dönemde İl Genel Meclisinden Silivri'ye hangi alanlarda hizmetler kazandırıldı?
Mehmet YÖNET: Çok. Sağlık ocakları, okullar, yollar, kum ocakları bize bağlıydı. Muğlak ilçe olduğumuz için İstanbul Vilayetinin bütçesinin bir kısmını biz alıyorduk. O tarihte İstanbul Vilayetinin bütçesi de eski parayla 200 bin liraydı yani çok azdı. Ancak Bakanlıktan gelecek bir bütçe yolu, Anavatan ve diğerlerinden vardı. Büyükşehir'de hiç ayrı gayrımız yoktu. Bir dönem görev yaptım.

“İLÇE YÖNETİMİNDEN 5 BELEDİYE BAŞKANI”
Sevginar SALİ: Silivri ilçe siyasetinde en etkin olduğunuz dönem bundan sonra geliyor galiba?
Mehmet YÖNET: Siyasetle ilgili gelecek planları yapmaya başladım. Bir dönem geri çekilip teşkilatta görev aldım. 1994-99 dönemi teşkilata çekildim. İlçe Yönetim Kurulu üyelerimiz; Salih Yazıcı, Erdinç Tabak, Osman Topaç, Rıdvan Yavuzbilge'den oluşuyordu. A takımı gibi bir yönetim. Çalışmaların meyvesini 1991-92 seçimlerinde gördük. O yönetim kurulu beş tane Belediye Başkanı çıkardı.
Meral Akşener'in bölgemizden milletvekili olduğu dönemler.

1999'DA BELEDİYE BAŞKAN ADAYLIĞI HAZIRLIĞI
‘Silivri'de merkez sağ ile ilgili bölümde bir şansımı denemem lazım' diye düşünmeye başladım. Yol haritamı çizmem gerekiyordu. Çıta çok yükselmişti. Kendimi 1999 seçimlerine ayarladım. O zamanki İlçe Başkanımız Bekir Yetkin. Yapılan oylamada ilk sırada çıktım. O günkü İl Başkanımız Celal Adan(şimdi MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Meclis Başkan Vekili) ve Meral hanımla (Bölge milletvekili) görüştüm. Hayri Kozakçıoğlu, Cahit Bayar ayrıldıktan sonra İstanbul Valiliğine geldi. Kendisiyle de 1.5 sene çalıştığım için diyaloğum iyiydi. Onunla da görüştüm, “Olabilir hiçbir sıkıntı yok, yeter ki ilçe teşkilatı yoklamalarından çık” dedi. Temayüllerden çıktım. Silivri ve Çatalca'da yeni kazanılan, oluşturulan beldeler oldu. Mesela Kavaklı'nın belde olmasında rahmetli Adnan Üstün, Sıdıka Aydoğan'ın katkısı var. O dönemde Çanta'da Tahir Sert ile yol arkadaşlığı yaptık.
1999 yılında kendi içimizde bir toplantı yaptık. İl Başkanı, İlçe Başkanından destek aldık, bölge milletvekilimizden bir sıkıntımız yok, ‘Kadro içerisinden değil değişik kesimden meclise insan koyalım sonuca gidelim' şeklinde plan yaptık.
Artık havalara girmişiz. Eşimle de konuşuyoruz. ‘Biriken bir paramız var, onu seçimlere harcayacağım' diye kendisine söyledim. Kendisi de “Tamam ama benim senden bir ricam var bu iş olmazsa artık bırak” diye ricada bulundu. Tamam dedim.
Kale Park'ta bir toplantıdaydık. Sefa Kara diye bir gazeteci arkadaşımız vardı ondan bir telefon geldi, “Mehmet abi senin ismin yerine Tahir Sert'in ismi verildi” dedi. Şok oldum. Bu adama gidip aday olup olmayacağını sorduk, “Değilim” dedi. Benle birlikte Tahir Sert ismi gündeme geldi. Aday da o oldu. Sonrasında biraz kırgın, üzgün, umudunu yitirmiş bir şekilde kenara çekilip 1.5 sene durdum.

“ÇİLLER TARAFINDA NÖBETE ÇAĞIRILDIK”
Sevginar SALİ: DYP'nin adayı Tahir bey oldu seçimi Selami Değirmenci kazandı. Mehmet Yönet ne yaptı sonra?
Mehmet YÖNET: Evet sonuç o şekilde oldu.
Daha sonra 2000-2001 yılıydı eşim, ben, babam, annemle anneanneme ziyarete giderken telefon geldi. Telefonda Akın İstanbullu (Tansu Çiller'in Özel Kalemi). Telefona baktım Tansu hanımın sesi, yine de kendisinin olup olmamasıyla ilgili tereddüttüm var. Hal hatır sordu. “Salı günü sizi arayacaklar Yeniköy'deki köşke bekliyoruz” dedi. Akabinde Eyüp İlçe Başkanı Muzaffer Polat'tan telefon geldi. Çiller hanımefendinin beni arayıp aramadığını sorup “Köşke gidiyoruz” dedi. Gittik. Çiller bizi aldı ve dediler ki, “Teşkilatlarda tekrar yapılanmaya gidiyoruz” O zaman DYP'nin de inişe geçtiği bir dönemdi. “Atamayla İlçe Başkanı olacaksın. Sen çok genç yaşta bu partide görev aldın, yine nöbete geleceksin” dediler. O tarihte ilçede bir boşluk vardı. Şimdiki New Center'in karşısında, Maşalacı Sürücü Kursu'nun olduğu binanın 2. katındaydı. Kaymakamlık arkasında Taksi durağın olduğu yeri tuttum. İlçe Başkanı olarak oradaki binada görev yaptım. Tekrar teşkilatları ayaklandırdık, yönetim kurulumuzu kurduk, faaliyetlerimize devam ettik.

“SİLİVRİ MERKEZDE CHP, KIRSALDA SAĞ HAKİM”
Sevginar SALİ: Belde Belediye Başkanlıklarının büyük bir kısmı DYP'deydi o zaman değil mi?
Mehmet YÖNET: Silivri merkezde CHP, kırsalda merkez sağ hakim. 1974 yılında bir tek Şaban abi dengeyi değiştirmiş. Ondan sonra 2004 yılında Hüseyin Turan ve şimdi Volkan Yılmaz değiştirdi.
1999 yılında aday olurken bu değişimi hissediyordum. Doğru kişiyle hareket edersek herkesin “evet” diyeceği bir isim olabilir. Aday olmak istememin sebeplerinden biri de buydu. Seçimlere girdik yüzde 9.9 ile Tansu hanım ve DYP barajda kaldı.

“İL BAŞKANIMIZ SÜLEYMAN SOYLU'YDU”
İlçe Başkanlığı yaptığım bu dönem içerisinde şöyle bir şey var; İl Başkanı Süleyman Soylu'ydu. İl Genel Meclis Üyesi olduğum zaman kendisi Gaziosmanpaşa Gençlik Kollarında, Allah uzun ömür versin babası Hasan Soylu İlçe Başkanı ağabeyimiz, onunla beraber hareket ediyoruz.

“İLÇE BAŞKANLIĞIM DÖNEMİNDE İSTANBUL'DA EN YÜKSEK OYU DYP SİLİVRİ'DE ALDI”
Seçimlerde 14 nokta küsurla İstanbul içinde bir numara benim, ikinci Ahmet Rasim Yücel. Geri kalanlar barajın altında.

“TANSU ÇİLLER İLE ÇEKİŞMESİNDE MERAL AKŞENER'LE HAREKET ETTİK”
Aradan zaman geçti. Başarısızlık nedeniyle Tansu Çiller istifasını verdi. Meral hanım Tansu hanımla bir gerginlik yaşadı. O gerginlik dönemi içerisinde aday gösterilmediğimiz için kırgın olan bizler Meral hanımla hareket ettik.

“40 KİŞİLİK GRUBUN İÇİNDE BEN DE VARDIM”
Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'yi kurma aşamasındayken; Meral Akşener'in “Tayyip beyle görüştüm” dediği olaylar vardı. Meral hanım, benim de içinde olduğum 40 kişilik ekiple bir toplantı yaptı. Tayyip beyden Genel Başkan Yardımcılığı teklifi aldığını paylaştı. Sonra ikinci bir toplantı yaptık. Kendisi teklife sıcak bakmadığını söyledi. Bizi de serbest bıraktı. Siyaset yapmak isteyenleri destekleyeceğini paylaştı.

“BİR DÖNEM DYP KURMAYLARI OLAN SOYLU AK PARTİ, CELAL ADAN MHP, İLHAN KESİCİ CHP'DE”
Aynı dönemde Mehmet Ağar'ın yolları Tansu hanımla ayrıldı, kendisi Elazığ'dan bağımsız vekil seçildi. Meral hanım istifasını veriyor. Mehmet Ağar gündeme geliyor. Süleyman Soylu İl Başkanımız. 67 Tane İl Başkanı Soylu'ya, İlhan Kesici ile ilgili deklarasyon yayınladı. Kongrede Genel Başkan adayımız İlhan Kesici. Üç şeye dikkat edin Süleyman Soylu DYP, Celal Adan DYP, İlhan Kesici DYP. Soylu sert söylemlerle AK Parti'de, Celal Adan MHP'de, İlhan Kesici CHP'de. Siyasetin yumuşaklığı ve esnekliğini anlatmak için söylüyorum.

“MEHMET AĞAR'I DESTEKLEDİĞİM İÇİN GÖREVDEN ALINDIM”
DYP'de genel başkanlık seçimleri var. O tarihte bizde Tahir Sert delege, Hasan Geyiktepe veya Erdinç Tabak ikisinden biri delege. Bize avantaj vermişler. Net tavrımızı Mehmet Ağar'dan yana koyduk. Soylu da Kesici'yi destekledi. Kongrede Ağar'ın karşısına Kesici çıktı. Ağar, kongreyi alıp Genel Başkan oldu. İstanbul'da yeni atamalar oldu. Öncesinde MHP şimdiki İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan'ın kardeşi Mücahit Türkkan o dönemde DYP İl Başkanlığına atandı. İl Başkanı atandıktan on gün sonra bir yazı geldi ve beni görevden aldılar.

Sevginar SALİ: DYP'nin baraj altında kaldığı seçimlerde İstanbul ilçeleri arasında en yüksek oy oranını kazanan İlçe Başkanını görevden aldılar!?
Mehmet YÖNET: Tabi tabi. İstanbul'da 14.5 oy almıştım oysa ki. Tebliğ edildi. O tarihte de ilde eski Avcılar Belediye Başkanımız Tahsin Salihoğlu var. Buradaki Belde Belediye başkanları “Yanlış yaptınız” diye ile gidiyorlar. Ben bir basın açıklaması yaparak Ağar'a “Neden görevden alındığımı ben kızıma anlatamadım, siz anlatabilir misiniz?” diye sordum. O sırada kızı hastaydı. Benim sorumu görünce duygulandı ve beni çağırdı. Gitmedim. Beni il'e istediklerini iletti ama kırgındım. Kumburgaz Belediyesi'nin açılışına Mehmet Ağar geldi. Orada bir görüşmemiz oldu.

“MEHMET AĞAR ‘DÜZOVA SİYASET'İNİ DİLLENDİREN İLK SİYASETÇİDİR”
Ondan sonra ilde göreve başladım. O dönemde kendisini yakından tanıma fırsatım oldu. “Düzovadaki siyaseti” ilk önce telaffuz eden Mehmet Ağar'dır. Terörle mücadelede çok sert yaptırımları olan kişi diye bilinir. Bu işin sertlikle olmayacağını kabul eden ilk kişilerden biri aynı zamanda. Barış sürecinde keşke meclisteki siyasi partilerle hareket edilseydi, çok daha anlam kazanırdı.
İlde göreve başladım. Seçimlere girdik, 9 küsürlerle yine baraj altında kaldık. Artık kendime ‘Mehmet Yönet sen artık dur. Taraf olduğun siyasi partinin ülkemizde ve toplumda karşılığı yok, demek ki bunu bitirmemiz lazım' dedim. Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar partileri birleştirdiler ve Demokrat Parti'yi kurdular. Seçime giremediler.
2007-2008'den sonra aktif siyasete ara verdim ve tamamen ticarete yöneldim. İşimle ilgili bölümde bana ihtiyaç vardı. Bu dönem içerisinde Silivri'deki bazı olaylara kayıtsız kalmıyorduk. Gayri resmi teklifler geldiği zaman da “Bu işi artık gençlerin yapması lazım, biz demokrasi nöbetimizi tuttuk, bundan sonra genç insanların tutmasında fayda var' dedik.

10 YIL SONRA NEDEN AKTİF SİYASETE DÖNDÜ?
Sevginar SALİ: 10 yıllık aradan sonra 2019 seçimlerinde meclis üyesi adaylığına sizi ikna eden ne oldu peki?
Mehmet YÖNET: Dönüş amacım bir sosyal sorumluluk projesiydi. Bölgeme gelir sağlamak adına Anadolu Grubu'nun satın aldığı MİGROS işbirliğinde üretim desteği ve açılacak pazar için girişimde bulunmaya hazırlanırken Işıklar'ın teklifini kabul ettim. Bu proje için ikimiz de büyük heyecan duyduk. Ancak 31 Mart 2019 yılında seçimleri kaybettik. Hiç beklemediğimiz bir sonuç.

Sevginar SALİ: Projeniz ne oldu?
Mehmet YÖNET: TÜRAM'la ilgili bölüm Işıklar'ın hayaliydi. Efes Tohumculuk, milli ve yerli tohum yetiştiriyor. Onları buraya getirebilirim. Buradaki misyonum başka olacaktı.

“AĞABEYLİK YAPMAM VE DOĞRULARI SÖYLEMEM GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜM”
Sevginar SALİ: Aktif siyasete geri dönmek değil de sizi asıl bu fikir cezbetmiş anlaşılan?
Mehmet YÖNET: Çok haklısınız. Benim doğrum buydu. Parti içi muhalefetin olması lazım. Bu tartışmasız böyle. Ben o kavgada yokum, bitirdim. 1980-2007 yılına kadar yaptım, olmadı. Kenara çekildim.
Mecliste hiç kimseyi tanımıyordum, Lütfü Vardar'ı tanıdım. Salim Çavdar ve Celalettin Yazıcı'nın babalarıyla siyaset yaptım. Bora ve Melih'i tanıdım. Ağabeylik yapmam ve doğruları söylemem gerektiğini düşündüm. Türk siyaseti incelediğim zaman şimdiki dönemle 1980'li dönem eş değerde gidiyor. Bu coğrafyanın kaderi. Güçlü olmanız istenmiyor. Bir ucun Viyana'ya gitmiş, bir ucun Rumeli'de, Orta Asya'ya inmişin, Doğu Akdeniz'desin, Körfez'desin. Bu coğrafyada rahat bırakmayacaklar bizi. 12 Eylül olduktan sonra, o bizim yaşadıklarımızla ilgili bölümde son 5 sene içerisinde olanların bir kısmını çok örtüştürüyorum. 

“ÜLKEMİZİN BİRLİK BERABERLİĞE İHTİYACI OLAN BİR DÖNEMDEYİZ”
CHP Grubunda olmamın bir diğer kazanımı Süheyl Kırkıcı'yı tanımam oldu. Uzun yıllar kendisine çok karşıydık. Şimdi oturduğumuz zaman anlaşabiliyoruz, kendisi de beni dinleyebiliyor. Cabbar Doğan'ı tanıma şansım oldu ki ben bu konuda çok da demokratım. İnsani ilişkilerim hep sıcaktır. Ülkemizin birlik beraberliğe ihtiyacı olan bir dönemdeyiz. Yerel meclislerimizden keşke güvercinler uçsa da ülkenin en ücra köşelerine gitseler, büyük bir birlik, dayanışma rüzgârı esse. Daha ne kadar kötü bir şey olabilir ki? 15 Temmuz gibi bir olayı yaşamışız. Siyasi partilerin içerisinde en Sağ'dan, en Sol'a kadar olan bölüm içerisinde yasaların hak verdiği ölçüde faaliyetlerinin yürütmesi lazım. Ve tüm söylemlerimiz ana değerlerimizi bozmamak kaydıyla olmalı.

“HALKTA SORUN YOK, YUKARIDAKİLERİN AYNI MASADA OTURMASI LAZIM”
Sevginar SALİ: Silivri'nin bugünkü siyasi ortamını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet YÖNET: Aslında sadece Silivri'ye değil tüm Türkiye'ye endekslenmemiz lazım. Sorun belde, ilçe, köylerde değil. Ben Cumhurbaşkanına oy vermedim. Bu sistemle ilgili tavrımı net söyleyen kişiyim; anlayamadığım ve alışamadığım bir sistem bu. Cumhurbaşkanımız, Devlet bey, Meral hanım, Kemal beyle aynı masaya oturdukları zaman bu ülkede esecek rüzgarı tahmin edebiliyor musunuz? Ekonomik, sosyal, siyasi anlamda… Toplum ikiye bölünmüş. O ve biz. 15 Temmuz'da bile yan yana gelemedik, hemen ayrıştık. Irak, Suriye, Kafkaslar'daki olayda ayrıştık. Halkta sorun yok. Yukarıdakilerin aynı masada oturması lazım. Devlet mi, millet masası mı deriz…
Silivri, Çatalca ve Büyükçekmece'de bunu hissedebiliyoruz. Birbirimizi kırmamak adına bir masanın etrafına toplanabiliyoruz.

“DOĞRU BİLDİĞİMİ ANLATMAYA DEVAM EDECEĞİM”
Sevginar SALİ: Silivri'de seçimi kaybetmek düşündüğünüz kadar kötü mü oldu?
Mehmet YÖNET: Yok, kast ettiğim benim hayalimdi, benim için kötüydü. O kötüde de başka bir şey bulmaya, iyilik çıkarmaya başladım. Meclis üyesi arkadaşlarımı, bürokratları tanıdım. Ben nasıl katkı sunarım onu düşündüm. Mehmet Yönet'e yaptığım haksızlık için kendisinden özür diliyorum.
Doğru bildiğimi anlatmaya devam edeceğim.

“TİCARETTE DİSİPLİN VE TAKİP ÇOK ÖNEMLİ”
Sevginar SALİ: Mehmet Yönet'in iki yönü var dediniz; siyasi ve ticari hayatınızın derslerini bizimle paylaşır mısınız?
Mehmet YÖNET: Ticarette disiplin ve takip çok önemli. Yeniliğe çok açık olacaksınız. 35 senelik ticari yaşantımda ekibimle haftada bir muhakkak toplantı yapar pazarı sorarım. Müşterinin durumu nasıl? Diyaloğunuz nasıl?

“BU SEÇİMLERİ IŞIKLAR DEĞİL, BİZ KAYBETTİK”
Siyasete gelince, 31 Mart 2019 yılında seçimleri Özcan Işıklar kaybetmedi, bizler (Belediye Meclis Üyeleri, Millet İttifakı, CHP) kaybettik. Seçimlere öyle girildi. Şimdi bakıyorum kamuoyunda “Özcan kaybetti” deniyor. Mehmet Yönet'in bunu söylemeye hakkı yok. Bu fatura ona çıkacaksa şunu yapalım; eleştirdiğin anlamda negatifse niye listesine girdin Mehmet Yönet? Aynı gemideydik, suçunu Işıklar'a çıkarmayalım.
Volkan Yılmaz'a, katıldığım ve katılmadığım birçok nokta var. Ben olsam çöpü kendim toplamam. Bu yüzölçümde çöp toplamak nedir? Doğru da değil. O araçların bakımları, sigortaları var. Hesap soramazsınız. Çevre düzenlemesi var. Bende böyle bir yetki olsa şirketler aracıyla kiralama yaparım. Bir diğer konu; Belediyenin artı parası olmaz. Devlette devamlılık var. 300 Milyon borç var, alacağı ne kadar? Özcan bey onun cevabını verecek.
Silivri'de ayrıştırma istemiyorum. Hiçbir sorunumuz yok. Her belediye başkanı kendi dönemine ve şartlarına göre bayrak yarıştıracak. Şaban abi, “İki eşek bir katır aldım” derdi. O günkü şartlarda Silviya Otel'i yapıyor, sahil düzenlemesi ve alt yapı yapıyor. Mekânı Cennet olsun.
Değirmenci üç dönem görev yapıyor. Üç dönem belediye başkanlığı yapan adama kötü diyemezsiniz. Kötüyse niye seçtik? Karşılık görmüş.
Arkadan Hüseyin Turan geldi. Çok başarılıydı. Genel siyasi konjonktür ters gitmiş Özcan Işıklar gelmiş. İki dönem olmuş. Üçüncü dönem kaybetmiş. Volkan bey geldi.

“ÜRETEN TOPLUM OLMAMIZ LAZIM”
Sevginar SALİ: Silivri'de gözlemlediğiniz yanlışlar veya eksiklikler neler?
Mehmet YÖNET: 1999 yılında benim hayalimde New Center yoktu. Burası bir balıkçı kasabası. İnsanlar İstanbul gibi büyük metropolden hafta sonu buraya gelirlerdi. Dört tane balık lokantamız vardı hepsi doluydu. Köylü pazarı bizde 1980'li yıllarda vardı. İstanbullular gelip alışveriş yapardı. Eski havayı yaratamayız mı? Kale Mahallesi olmaz mı? Silivri'de otel var mı? Turizm var mı? Yok. Işıklar'ın en son balıkçılarla ilgili yaptığı bölümdeki dükkanların katma değeri var. Belediye Başkanı ekonomiye çok ciddi değer katması lazım. Özel işletmelerle marka kent olacağız. Ekonomik olarak da mutlu olmamız lazım. Turan, Topbaş'tan çok ciddi anlamda destek aldı. Ekrem bey de tarıma çok sıcak bakıyor. Tarım Lisemizin açılması gurur verici. Orada yetişen öğrencilerin ülkemizin dört bir tarafına dağılmasını anlamlı buluyorum. Üreten toplum olmamız lazım. Ürettiğimiz ürünü de değerinde satmalıyız.
Turizm şehri olmanın önünü açmalıyız. Silivri'nin tarihi çok eski.

“ÇATALCA VE SİLİVRİ'DEKİ SONUÇLAR BİR YOL KAZASI”
Sevginar SALİ: İBB ile Silivri aynı siyasi anlayışta olsaydı daha farklı bir seyir izler miydi?
Mehmet YÖNET: Çatalca ve Silivri'deki sonuçlar bir yol kazası. Ticari hayatım gereği Silivri, Çatalca, Arnavutköy ve Büyükçekmece'deki esnaf yapısını çok iyi biliyorum. Üçüncü nesille çalışıyorum. Diğer ilçelerde etkiledi, Silivri'nin daha farklı bir özelliği var.

“SİLİVRİ LOJİSTİĞİN TAM MERKEZİ OLAN BİR YER”
Ayrıca Silivri lojistiğin tam merkezi olan bir yer. Keşke üreten firmaların ürünlerini pazarlayacakları yer olsa. Büyükçekmece'de alan dar, Çatalca'daki durum farklı değil. Silivri'de oturuyorsanız 26 km sonra Çatalca'dasınız.

“CHP, MİLLET İTTİFAKI KATMANLARI İLE BİR ARADA OLMALI”
Sevginar SALİ: CHP'nin önümüzdeki dönem Silivri'yi tekrar kazanması için ne yapması gerekiyor?
Mehmet YÖNET: Millet İttifakı katmanlarıyla bir arada olmalı. İYİ Parti, Saadet Partisi, Doğru Yol, Deva partisi, Gelecek Partisi olmazsa olmaz. CHP onlarla ortak hareket etmeli.
Siyasi partiler yasalarımız çerçevesinde teşkilatını kurarlar. Faaliyetlerini halka anlatırlar. Bir aday belirlenir. Ondan sonra teşkilatlar kaynamaya başlıyor. Herkes görev almak istiyor. Çok doğal. Burada Silivri Belediyesini yönetmeye talip olan siyasi partiler bence kendi içlerinde, işlerinde artısı olan kişilerin aklını belediyeye yansıtıp da değer katacak.

Sevginar SALİ: Size göre en uygun adayın özelliklerini tarif eder misiniz?
Mehmet YÖNET: Öncelikle kesin Silivri'de yaşayan ve Silivri'nin tanıdığı bir isim olacak. Bu diğer ilçeler için de milletvekili için de geçerli. Siyasi parti yasasının da değişmesi lazım. Silivri'yi ve sorunlarını çok iyi bilmeli. Ve en önemlisi de belediye bütçe hedeflerinde örneğin 400 Milyon TL'leri telaffuz eden, büyük düşünebilen kişi olmalı bence...

YORUM YAP