Her haftayı adayların açıklanacağı beklentisiyle açıyor aynı belirsizlikle kapatıyoruz. Muhtemelen bu hafta da farklı olmayacak. Yanılmayı dilerim. Bu durum başlarda heyecanlı bir atmosfer yaratırken yerini gergin bir bekleyişe bıraktı. Hem malum aday adayı isimlerde bir yıpranma ve buna bağlı olarak erken bir yorgunluk söz konusu. Aday eğer mevcut aday adayları arasından çıkarsa, gerçekten yorgun başlayacak. Aslında isimlerin netlik kazanmaması pek olası değilse de bilinçli şekilde açıklanmamasının altında belli ki bir takım nedenler var. Siyaset sahnesi biraz daha ısıtılıyor. Tabii aday adayları bile kendi inisiyatiflerini bu kadar geç açıkladığı için netleşecek kararın gecikmesinde biraz payları olduğunu da kabul etmek lazım. Yine de yaklaşan seçimde halkta yavaş yavaş bir kamuoyu oluşuyor ve ekseriyetle konuşulansa aday ismin daha ne kadar saklanacağı. Ortalıkta kulaktan kulağa dolaşan isimler, halktan ziyade parti teşkilatlarında gergin bir karşılık buluyor gibi görünüyor. Yine de bütünlüğe zarar gelmemesi adına açıklanan isim desteklenecekse de içeride infiale sebep olacak bir aday teşkilatı çözülmeye sürükleyebilir. Yerel siyasetin kodları malumunuz genelde olduğu gibi işlemez. Ve bu noktada aday kim olursa olsun partili vatandaş tarafından kati surette desteklenir diye bir yanılgıya kapılmamak lazım. Özellikle Silivri bazında konuşalım, ‘ceketini koysa alır' diyebileceğimiz bir isim yok. Bu Işıklar için de geçerli tabii. AK Parti açısından daha ciddi, zira hep daha çok çalışmak mecburiyetindeydi Silivri'de. Kaybettiği seçimlerse şüphesiz daha az çalıştığı veya yanlış bir siyaset izlediği için değildi. Ama burada kadercilik yapmanın da kimseye bir faydası yok. Realiteyi konuşmak zorundayız. Silivri'nin iç dinamiklerini, esas meselelerini, kamuoyunu bilen; esnafıyla gazetecisiyle uzun zaman geçirmiş mesai yapmış isimlerin bile garanti altında olmadığını biliyoruz. Hem partisi, hem güven onayı hem ilçe vatandaşıyla kurduğu ilişki hem de son zamanlardaki popülaritesi ve sağlam/lekesiz imajı adayın belirlenmesinde göz önünde bulundurulan en önemli başlıklar. Bu açıdan bakıldığında CHP için de AK Parti için de şartlar oldukça çetin görünüyor. CHP en başında kendi içinde bir bölünme yaşadığı için ilçe seçmeninde de yansıması olarak bazı kırılmalar baş gösterdi. Bana kalırsa bu konu oyların seyrini etkileyecek düzeyde değil, en azından CHP seçmeninin AK Parti'ye kayabileceğini düşünmüyorum. Tıpkı tam tersinin de olmayacağı gibi… Bunun sebebi elbette CHP'nin Silivri'de bir kemik kitlesi olması. Öte yandan CHP'de yaşanan kırılmaya benzer kırılma, -aday ne kadar şaşırtıcı olursa olsun- yaşanacağına ihtimal vermiyorum. Yaşansa dahi sorun büyümeden halledilecektir. Seçimler öncesi AK Parti cephesinde yürütülen en başarılı süreç genelde parti içi tutarlılık. Buna özen gösteren yönetim, dışardan gelecek bir aday için ne düşünür ve nasıl bir politika izler kestirmek çok da zor değil. Çatlak sesler ustalıkla kesilip bir ortak paydada buluşulacak ve aday desteklenecektir. Fakat başta da söylediğim gibi bu bir yerel yarış ve burası Silivri. Ne kendine fazla güvenmeye ne de ipleri haddinden fazla salmaya mahal var. Adayların bir an önce duyurulup aday adayı isimlerin de halkın da kafa karışıklığını gidermeye ihtiyaç var. Zira bu sessizlik uzadıkça güven ortamı zarar görüyor ve herkes her duyduğuna inanır hale geliyor.
Bu arada 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü kutlar bu konuda farkındalığımızın artmasını temenni ederim. Kendi görev yerim olan Silivri Lions Esen İbak Okulundaki melek öğrencilerimin aile ve öğretmenlerine de emekleri ve özverileri için teşekkür ederim.