XXXXX

Yorulduğunuza değsin


Ramazan ayı ile birlikte açık hava iftar programları da başladı. Burada dini ve manevi duygulara hitabetin yanı sıra, kaçınılmaz olarak, siyaset de kendisini hissettiriyor. 2014’e aylar kala binlerce insanı bir araya toplayan yarının seçim kahramanları siyasete bulaşmasa olmaz.
Ama görünen o ki "İftar programında ne konuşulur ki!?” diye düşünerek küçümsüyorlar, burada toplanan kalabalıklar üzerinde yaratacakları etki ve sonrasında alacakları geri dönüşümleri…
Açık hava iftar organizasyonlarının ilkinde bu sene öncelikle boy gösteren isim AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş oldu.
Etkinliğe katıldıkları belirtilen 3 bin 500 kişiye Karakaş’ın hitap ederken ki açıklamaları son derece cılız. Beşinci kez tekrarladığı Ramazan mesajı, birlik ve beraberlik az buçuk bir şey Kiptaş mevzusu ve dere ıslah projesine değinebildi.
Programın amacı Ramazan tabi ki bu konunun es geçilecek bir tarafı yok ama siyaset de bir etki işi. Teşkilat toplantılarında 200 kişinin karşısına çıkarken ne konuşacağını önceden belirliyorsa Karakaş bir ilçe başkanı olarak o zaman Kiptaş’ta vereceği mesajları da daha özenli seçmeli.
Sağlanan konut imkânı, Boğluca deresinin ıslahı ve köprü onarımları bu bölgede yaşayanlar için son derece önemli. Az ve öncelikle bölgeyi doğrudan ilgilendiren konulara, öz bir değinme, mutlaka yeni bir unsurla destekli halkta kişisel çıkar hissiyatı uyandıracak mesajlar gerekiyor. Daha sürecin çok başındayız.
Nasıl olsa yorulacaksınız bari etkili bir programla buna değsin, yarın öbür gün faydasını görün. Halk sizi daha iyi tanısın, yapmak istediklerinizi daha net anlasın. Orucun etkisindeki insanların ilgisini çekmek zordur ama bu koşullarda bile bunu başarırsanız önemli bir iş yaptınız demektir.
Doğanın kanunu ne kadar etki o kadar tepki. Alacağınız tepkiyi de kontrol etmeyi başarırsanız sizi kim tutar…

SEÇİM MASALI
Başkan Işıklar’ın sık sık dinlediğimiz Ezop Masallarıyla yarışacak bir hikâye.
***
İnsanlar arasında yapılan bir ses yarışmasını kıskanan hayvanlar kendi aralarında hemen bir organizasyon yapmaya koyulmuşlar. Yarışmaya katılanların aynı zamanda oy da kullanıp, ses yarışmasının birincisini belirlemek üzerine anlaşma sağlanmış. Sonra sırasıyla insan, bülbül, tilki, aslan, fil, eşek ve diğer tüm hayvanlar sahneye çıkmış. Performanslarının ardından oyların atıldığı sandık açılmış ve tek tek çıkan isimler okunmaya başlanmış. Herkesi şaşırtan bir sonuç oluşmuş ortada; çünkü oyların büyük bir çoğunluğu eşeğin en güzel ses performansını ortaya koyduğu yönündeymiş. Sadece insan kendine oy kullanmış ve eşek, birinci olma şansı olmadığını bildiği için, bülbüle oy vermiş… Sonra bu noktaya nasıl gelindiğini tartışmak üzere hayvanlar kendi aralarında toplanmışlar. Ve ortaya çıkmış ki herkes kendi şansını arttırmak adına en zayıf gördüğüne oy kullanmış...

Not: "Küçümsediğiniz her şey için gün gelir büyük bir bedel ödersiniz” sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. Mart 2014’te bütün Silivri oy kullanacak en güzel sesli kişiyi seçmeyeceğiz tabi ama seçimlerimizi hangi mantığa göre yapmamız gerektiği, şaşırtıcı sonuçlarla karşı karşıya kalmamamız adına aklınızın ucunda bu hikâyeyi bulundurun.

YORUM YAP