“Zamanın iki yüzü var.
İki boyutu...
Uzunluğunu güneşin seyri belirliyor.
Derinliğini ise tutkular...”
Amin Maalouf/ Semerkant
***
Başkan Işıklar'ın hızına yetişmek mümkün değil bu ara… Seçime yoruluyor pek tabi kazandığı hız ve hareketlilik. 8 Yıla dayanan yerel iktidarı süresince başka kim bu adamı bu denli harekete geçirirdi diye düşünüyorum; ara ara muhalefet/ AK Partililer ancak… Ama onların şu an Özcan Işıklar'dan daha büyük dertleri var. Başlarındaki sıkıntılardan kafayı kaldırsalar Işıklar'la da ilgilenecekler de şu an için biraz zor gibi görünüyor.
Durum böyle olunca; Işıklar tüm ihtişamıyla matador edasıyla meydanda hazır ama gösterisini destekleyen/tamamlayacak olan boğa sahnede yok! İspanya'da bile boğa güreşleri yasaklanırken, Türkiye/Silivri'ye olayı uyarlamak gibi çılgın fikirlere kapılma sebebimi inanın bilmiyorum. Yazmadığım, düşünmediğim şeylerin savunucusu olmakla itham edilmek sonucu önyargılarla verdiğim mücadelede aldığım hasar neticesi mi acaba kafamdaki bu deli düşünceler?!
Yazılarımı okumadığını iddia edenlerin ne yazdığım veya düşündüğüm konusundaki parlak fikirlere sahip olmak da öyle her yiğidin harcı değildir; farkındayım...
Nereden bakarsanız bakın, ben bile ‘tutucu' tanımlamasıyla kendimi aynı cümle içinde konumlandıramam ama epey kalın kafam var galiba; bazı şeylerin değişimine keçi inadıyla direniyorum. Keçi inadı tanımını biliyorum da sivri kayalıklar üzerinde dağ keçilerinin ilerleme azmine şahit oluyorum bir kaçtır ada seyahatlerinde; şunu söylemeliyim onlara da haksızlık yapılıyor. İnat deyimi sevimsiz biraz tanım olarak, azim ve beceri vasıflarıyla anılmalılar…
Hayvanlar alemine daldım gidiyorum… İnsanları yazıyorum kızıyorlar. Hayvanları yazıyorum ona da kızanlar oluyor… Bildiğim kek tarifi de yok ki onu vereyim!!! Gayet rahat sohbet ettiğim bir meclis üyesi geçtiğimiz günler şaka ile karışık (gerçek olamaz her halde) “Yazacaklarından korkuyorum, çözümlemelerin çok ilginç” deyince kendi içimdeki kara deliklere gömüldüm adeta.
Parmaklarımın ucunda ucu sivri bir kalem, sanırsınız dokunduğu yeri kanatıyor.
Sussam mı? Çatlarım…
Çok mu sevinen olur ki : )) İnsanları mutlu etmekten büyük sevap mı var Allah aşkına : )
Kim çıkacaksa çıksın sabahtan akşama kadar Özcan Işıklar yazıyoruz adama da yazık, bize de… Başkasını yazınca da hafiften bir kıskançlığı depreşiyor kendine bu anlamsız duygunun sebebini bir an önce açıklayıp, mevzuyu içinde çözmeli bence… Dışına taşınca hiç hal olacak gibi gelmiyor bana...
Uzun lafın kısası maratonun startı verildi… 2017 Silivri için değişim mi, gelişim yılı mı olacak hep birlikte göreceğiz… Silivri veya onu yönetenler, şekillendirenler değişirken hiç birimiz aynı kalmayacağız tabi...
Siyaset sahnesindeki eksikliği Özcan Işıklar'ın tek başına gidermeye çalışması dışında önemli bir sorunumuz yok gündemde… O da çözülse de olur, çözülmese de…
Amin Maalouf'ın en sevdiğim iki eserinden birer alıntı ile bitirelim mi?
“Denizin komşusu olmaz,
hükümdarın dostu olmaz...”
Amin Maalouf/ Semerkant
***
“Tanrı istediklerine doğru yolu gösterir,
ötekilere de yok olma yolunu.”
Amin Maalouf/Afrikalı Leo
