Zavallıca bir çaba

Bu mevzuyu kaleme almayan bir ben kalmıştım. Ben de yazdığıma göre seriyi tamamlamış olduk… Konumuz elbette gündemi bomboş olan ilçemizi küçücük etkisiyle bile hareketlendirebilen pankart savaşları.
Olay İBB'nin inşa ettiği ve çevre düzenlemesini yaptığı (ıslahına yaklaşık 10 sene önce başlanan ve hala bitmeyen) Boğluca Deresi'nin üstünde yer alan köprülerden birinin üstüne Silivri Belediyesi tarafından “Gezilecek yollar, yaşanılacak bir kent yapıyoruz” yazan bir pankartın asılmasıyla başladı.
Burada iki tarafta kusurlu, önce bu konuda anlaşalım. İBB Silivri'ye süründüre, süründüre hizmet getiriyor, bu zaten bilinen bir gerçek. Hele ki o dere ve köprüleri bu sene oldukça soruna sebep oldu zaten. Silivri Belediyesi'nin gidip oraya pankart asması (eğer amaçları bu değilse bile) başkasının yaptığı hizmeti sahiplenmeye çalışmak izlenimi veriyor. Hayır, her şeyi anladım da sahiplene, sahiplene onu mu sahiplendiniz be güzel kardeşim? Silivri halkının durmak bilmeksizin kanayan kronik yaralarından biri olan Boğluca'nın ıslahı ve çevresinin düzenlenmesi hususlarıyla Silivri Belediyesi'nin zerre alakası yoktur, olmasın da! Zira o proje İstanbul'un son yıllarda gördüğü en ağır ilerleyen, en bitmek bilmeyen, en süründürülen, en isteksizce sürdürülen, en fiyasko projelerinden biri. 10 yılda bir dere ıslah edilemez mi? Bu kadar mı zor? Silivri Belediyesi'ne tavsiyem o projeyle adlarının anılmasından olabildiğince kaçınmaları.
Peki, Silivri Belediyesi'nin astığı pankarta karşılık olarak karşı cepheden ne tepki geldi? Yine bir pankart, hem de ilkinin tam yanına! Yeni pankartta ise şunlar yazıyordu “Yandaki pankartta yazılanlar yalandır. Bu köprü ve çevre düzenlemesi İBB tarafından yapılmıştır. Mevcut belediye bir çivi bile çakmamıştır. Pankart belediyeciliği istemiyoruz” Bu sözlerin altına da ‘-Vatandaş' diye bir imza çakılmış.
Vatandaş… Kısacası bu vatandaş hiç üşenmemeden, işi gücü, derdi tasayı bir kenara bırakmış, gitmiş belediyeyle uğraşmak için pankart yaptırmış. Bir de kimselere çaktırmadan gitmiş asmış bu pankartı… Vay be vatandaş, sen ne yaptın böyle ya? Karıştırdın bütün Silivri'yi ey “vatandaş”.
Bu hikâye, bu masal herhangi birinize inandırıcı geldi mi sevgili okurlar?
Ben de öyle düşünmüştüm…
Silivri'de herkes o pankartın AK Parti tarafından asıldığını konuşuyor zaten… Benim de şahsi fikrim elbette bu yönde. Eğer gerçekten bu işin arkasında AK Parti varsa ki konuşulanlar bu yönde, onların bu yaptığını en hafif tabirle “Zavallıca bir çaba” olarak nitelendirebilirim.
Adam gibi hizmet edip herkesi susturmak varken böyle Al-i Cengiz oyunlarıyla, çirkefliklerle milletin zekâsıyla alay etmek, bir de üstüne utanmadan pişkin, pişkin basın açıklaması yapmak yalnızca zavallıca bir çaba olmaktan öteye gidemeyecek hiçbir zaman.
Ama sonra ne oldu, çok değil olayların patlak vermesinden yalnızca birkaç saat sonra başlayan yoğun yağmur sebebiyle İBB'nin milyonlar harcayarak ıslahına devam ettiği Boğluca'da kollektör hattı kırıldı ve sahil boydan boya sular altında kaldı. Şimdi cevap verin, değişik değişik oyunlarla el âleme sataşmak yerine doğru düzgün ve daha hızlı bir çalışma yürütülmüş olsaydı şimdi evlerini, dükkânlarını sular basan vatandaş bu durumda olur muydu?
Yine soruyorum, peki sizce bu vatandaş size oy verir mi?