Silivri SİAD (Sanayici ve İş Adamları Derneği) yılın son ayında 7 Aralık Perşembe günü muhteşem bir organizasyona daha imza attı. “Küresel Rekabet ve Yeni Trendler Zirvesi” başlığı altında tam bir beyin fırtınası yaşandı. Aile şirketlerinde kurumsallığa geçiş ve şirket anayasası daha önce de işlenmişti ama otomasyon ve robot dünyası, endüstri 4.0 ilk kez bu kadar kapsamlı konuşuldu.
Sıkılırlar veya dikkati dağıtırlar düşüncesinden olacak protokol ve siyasiler davet edilmemiş sanırım. Davetli olanlar da kayda değer bulmadıklarından katılmadılar. 2018'de tekrarı olursa bilhassa bahsi geçenlerin katılmasından yanayım. Katılmalarının menfaatleri icabı olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma “dünyanın en zeki adamı” olarak girdiğim salondan; ülkemde yüz bine, dünyada milyonuncu sıraya gerilemenin mutluluğunu yaşadım. Benim kendime torpil geçerek uyguladığım testi, herkes kendine uygulayabilir de haddini bilir ve hizaya girerse kendilerine de çevrelerine de fayda sağlarlar.
Yaşadığımız son on yılın gelişmesinin, son yüz yıla bedel olduğunu duymak şaşırtmadı desem yalan olur. Önümüzdeki on yılın gelişmelerini düşünmek, hele de ayak uyduramayıp birey olarak havlu atmak; ürkütücü olduğu kadar moral bozucuda aynı zamanda. Bizim nesilden geçmiş ola, bizden sonrakilere ve gençlere bu konuda çok iş düşüyor. Gençlere emanet edilen bir ülkeye her konuda çağ atlatmak görev kabul edilmeli.
Kendi vasat dünyamdan kurtulup, gelecekte ve robot dünyasında dolaşmak büyük mutluluk. ‘İnsanlar işsiz kalacak mı?' tartışması yaşanırken, kalifiye işlere yönelecek olmanın zevkini yaşadık. Kol kuvvetini gerektiren, hamaliye işleri üstlenen robotlara karşı çıkmak köleliği istemekle eşdeğer. Yakın zamana kadar süregelen amele pazarlarının sessiz sedasız bittiğini, 7/24 çalışan bankamatik ve internet bankacılığına rağmen; bankalardaki yoğunluğu vb. gelişmeleri düşünüp bocaladım. Mekanik disiplinle işler yürürken, insanoğlunun daha kalifiye olmaya yönelmesi beraberinde mutluluğu da getirir inşallah.
Biran asker ve polislerin yerini robotların aldığını düşünün. Dünyamız daha mı yaşanır olur, yoksa cehenneme mi döner? Cevabı bulunması gereken bir soru. Ama eminim darbe yapacak asker bulunmaz, kanunsuz emirler uygulanmaz. Silivri'nin en işlek caddelerinde uyuşturucu müptelaları rahatsızlık veremez. Programcıları FETÖ'cü olursa ‘hata yaptık' deme hakkımız olabilir mi acaba?
Teşekkürler SİAD zeka seviyemi, zeka seviyelerini sorgulama fırsatı verdiğin için.
İyi Parti kurulurken, Ak Parti yenilenirken birbirini takip ve kontrol ediyor gibi bir havaları var. Korkunun ecele faydası yok. Başka partilerden kovulacak FETÖ sempatizan ve akrabalarını toplayacak bir Akşener, kendisi hakkındaki iddiaları perçinlemiş olacaktır. Bu güne kadar gösterilen özen ve dikkat bundan sonra da devam edecektir. Gelişmeler stepne bile olmayacaklarının işaretlerini veriyor. CHP ile birlikle hareket MHP'yi böldü. Aynı şekildeki bir davranış İyi Parti'yi başlamadan bitirir. Kılıçdaroğlu gibi değil de Akşener gibi yapılacak bir muhalefetin memlekete fayda sağlayacağına inananlardanım.
Işıklar bugün bir seçim olsa aday olmanın ve de kazanmanın garantisinin verdiği rahatlık ve rehavet içinde. Gelişmelerin istediği gibi olmayacağını yazmam belki silkelenmesine, toparlanmasına vesile olur. Danışıklı dövüş yaparak susturduğu, konuşturmadığı, söz vermediği günleri çok arayacak çok. CHP adayı olmaması için yapılan çalışmaların, sorunsuz gerçekleşecek ilçe kongresiyle önü kesileceğini sanmıyorum. 2018 yılında artan şiddette Ankara'ya baskı olacak sinyallerini eminim kendisi bile almıştır.
Ak Parti meclis üyesinden ilçe başkanı, milletvekilinden il başkanı yanlışını sürdürürse kaybetmeye mahkum. Gençliğe önem veren bir partinin siyasetçi üretemiyor, adam yetiştiremiyor görüsü vermesi çok kötü. Güvenilecek adam kalmadıysa yandı gülüm keten helva. Belediye başkan adayı olmak için ilçe başkanı olmak isteyen ahmaklar kenara çekilse, Ak Parti mesafe alacak. Kendi ikballeri için partiye ve Silivri'ye acımayanların varlığı taşınmaz bir yük haline geldi. Ak Parti'nin silkelenip kamburlarından kurtulma zamanı. Belediye başkanı sus deyince susan zavallılarla siyaset yapılamayacağı çok iyi anlaşıldı.
Vakti zamanında “Çatalca'nın Türkeş'i benim” demiştim. Şimdi aynı gücü ve cesareti bulup “Silivri'nin Erdoğan'ı benim” diyebilirsem, Ak Parti'nin de Silivri'nin de önü açılacak. Silivri Ak Parti'den yepyeni bir kadro, yepyeni adaylar bekliyor. Gerçekleştiği oranda sahiplenmeye her zamankinden daha fazla hazır. Eminim “Silivri Trakya kokusu almış” utanmazlığını sergileyenler utanacaklar, kızaracaklar hatta moraracaklardır. Her partideki dinozorlar geri çekilmeli. Gençlerle tazelenen bir Ak Partiyle Işıklar'ın mücadele şansı kalmayacak. Kimyası bozulunca partisi adaylığını bile düşünemeyecek!
Yazmayacaktım, yazdım. Umarım doğru anlaşılmışımdır.
Birilerinin yanlış anlaması umrumda değil. Silivri'nin doğru anladığına eminim.
Göster kendini Silivri, göster kendini Ak Parti diyor kenara çekiliyorum.
Robot olmayın, robotsuz kalmayın.
Dinozorsuz kalın. Güzel günlerde kalın.
